![]() ![]() ![]() Bu ilişki düzeyi, her ne kadar sonraki yıllarda aynı ölçüde yakın mahiyette devam ettirilemese de ilişkilerin sağlam temeli sonraki yönetimlere miras bırakıldı. Dünya Savaşı’na her iki ülkenin de girmemesi, keza bir önceki savaştan edinilen çıkarımları göstermesi bakımından önem taşımaktadır. ![]() Bu sayede Britanya ve Fransa’nın bölgedeki etkinliği de bir ölçüde azaltılabilmiştir. 1915 Arap İsyanı ve –müşterek hasım mahiyetindeki- Şerif Hüseyin ailesinin yarımadadan tasfiye edilmesi sonrasında Atatürk ve genç cumhuriyetin, İbn Suud’un Necid ve Hicaz Krallığı’nı 1926’da, Suudi Arabistan Krallığı’nı da 1932’de ilk tanıyan devlet olması ve Cidde’de ivedilikle diplomatik temsilcilik açması son derece önemli adımlardır. Türkiye Cumhuriyeti-Suudi Arabistan ilişkileri, geçmişten gelen iki taraflı önyargıların ve karşılıklı hassasiyetlerin şekillendirdiği bir zeminde, Büyük Savaş sonrasının karşılıklı müttefik arayışını ön plana çıkaran şartları ve liderler düzeyindeki iyi niyetle temellendirildi.
0 Comments
Leave a Reply. |